Eliesha Soul

Ufacık, bir damlacık insan kanı içmişsem ne olmuş ki sanki! O sarı saçlı cadı ölmedi ya! Gerçi ölmesini tercih ederdim ya, o ayrı. Öğretmen gelmeden onu bıraktığım iyi olmuştu diye düşünmüştüm ama yanılmışım. Yerdeki tek damla kandan anladı kadın her şeyi. Gerçekten müthiş bir zekası var. Gerçi sarı çiyan yerde yatarken ve bileğinde diş izlerim dururken anlamaması mümkün değildi. Eğer yeterince uzaklaşmış olsaydım hiç bir şey olmayacaktı eminim. Çevrede bir çok vampir var, içlerinden beni bulamazdı herhalde! Ama iş işten geçmişti. Ben uzaklaşamadan Phelise beni görmüştü. Hadi ama Phelise, bir yudum aldım işte. Sadece tadına bakmak istiyordum! Lanet olsun! Azarlanmaktan nefret ediyordum. Müdirenin odasına götürdü beni. Yanımda bekçi gibi dikiliyordu. -Gıcık Phelise!- . Müdire sorular sormaya başlamıştı bile. İnsanken bile bu kadar soru çözmüyordum okullarda! Ona artık soru bankası Lynn demeliyim.

" Baştan anlat. Neden yaptın? Nasıl oldu? İnsan kanı içilmeyecek demedim mi sizlere ben?! Ne cürret bu! Çabuk anlatmaya koyul yoksa henüz donmamış kanını ben donduracağım! " .
Hey! Müdiremsin diye bu kadar da değil artık. Dövseydin bir de!
" Tadına bakmak istemiştim Bayan Lynn. Vampirlerin konuştuğunu duydum. İnsan kanının çok güzel olduğu hakkında... Şevkime yenik düştüm ve sokağa çıktım. Sarışın bir kız vardı ve bir adamı sıktığını gördüm. Resmen ona ... " dedim. Uygun kelime bulmalıydım. Buldum sanırım. Evet.
" Ona resmen fazlasıyla bulaşıyordu. Anlarsınız işte... Kızı bir kenara çektim ve... " devam ediyordum ki Lynn'in sesi beni böldü.
" Yeter! Bir daha olmayacak. Asla! Şu vampirlerin kim olduklarını öğrenmek istiyorum. O vampirleri çabuk huzuruma çağırın! " . Aptal kadın. Beyin okuyabiliyorsun ya. Tara bütün beyinleri, bul işte!
" PekâLa Bayan Lynn. " dedim. Ona boyun eymekten nefret ediyordum ama yetişkin bir vampir olmak için bunu yapmak zorundaydım. Soru bankası Lynn gözlerini bana dikti.
" Sen... Seni bu seferlik affediyorum. Bir daha olmayacak! Eğer olursa... Eğer olursa ne yapabileceğimi tahmin bile edemezsin! Bu okulun kurallarına uymak zorundasın. Uyacaksın! " diye bağırmaya başlamıştı. Uymazsam n'olur? Beynime girip onu durdurur musun? Ya da ne yani, beni ısırır mısın? Hah!
" Uyacağım Bayan Lynn. Çıkabilir miyim? " dedim. İçimden ona küfürler savururken onunla böyle konuşmak beni güldürüyordu. Kendimi tutmaya çalışıyordum.
" Şu kağıda o vampirlerin isimlerini yaz çaylak. Sonra da çık ve okulun kurallarını bir daha gözden geçir! " dedi. Siyah saçlı kadının bana kağıt ve kalem uzatmasını izledim ve kağıda o vampirlerin isimlerini yazdım. Bu olaydan çok başım ağrıyacaktı. Belliydi. Önüme düşen karamel rengi saçlarımı omzumun arkasına atıp odadan çıktım. Odama doğru ilerlerken kahkahalarla gülüyordum. İnsan kanı olağanüstüydü. Ondan biraz daha tatmalıydım... Beyaz dişlerimi bir insanın boynuna daha geçirmek için sabırsızlanıyordum.